Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

12 Nisan 2010 Pazartesi

Karpuzlarla Üzümler...



Geçtiğimiz haftasonu La Liga'nın finali oynandı. Real Madrid evinde konuk ettiği Barcelona karşısında tutunamayarak dize geldi. Barcelona kendisiyle şaka yapılmayacağını gösterdi. Evinde önüne geleni 4'leyip 5'leyen Madrid, ezeli rakibi karşısında varlık gösteremedi. Barcelona topa öyle bir hakim oldu ki, Real Madrid bu sezon ilk kez evinde oynadığı bir maçta topu koşturmak yerine koşturanları izlemek zorunda kaldı.
Ronaldo - Messi karşılaşması olarak da sıklıkla lanse edildiği içindir ki bu maç, 2 çocukçeğiz de gergindi suratlarında görülen ifadeye göre. Fakat Messi Xavi abisinin asistini geri çevirmeyerek Madrid'in tam da topa biraz daha fazla sahip olmaya başladığı dakikalarda hem kendini, hem de takımını öne geçirdi. Bundan sonraki dakikalar Ronaldo için ızdıraptı adeta. Artık takımı da, kendisi de beraberlik golünü atmalıydı. Yoksa konu komşu ne derdi.
İkinci yarıya Barcelona rakip sahada galip durumda olmanın verdiği rahatlıkla her zaman en iyi yaptığı işi yaparak,top çevirerek başladı. Bir anlamda Real Madrid'i kaçınılmaz sona alıştırmaya çalışıyorlardı. Ronaldo'dan umduğunu bulamayan takımın sinirleri bozuldu, top kayıpları arttı, yaratıcı oyuncu sıkıntısı tavan yaptı. Kulübede bunu aşacak kapasitede olan Guti eşofmanları çıkardı, derken Xavi bir arapası da Pedro'nun önüne yuvarladı, 0-2. Sonrası malum. Casillas kendi kendine konuşmaya, Ramos, Garay hakemin gözü önünde Barcalılara tekme tokat girşmeye başladı. Bu arada Messi Casillas'la karşı karşıya kalıp kalıp kaçırıyordu yüzde yüzleri. Bütün bunların arasında Madrid'in can havliyle yüklendiği dakikalarda Guti'nin Van Der Vaart'ın önüne yuvarladığı bir top vardı ki, Xavi'nin asislerinden tek farkı golle sonuçlanmaması oldu. Van Der Vaart topu bizim "El Denyo" olarak da bildiğimiz Valdes'in suratına doğru vurunca tüm Madridliler bu akşam puan falan alamayacaklarını anladılar. Ronaldo da 30 metreden frikiği kaleye vuruyor, sol çaprazdan kaleye kadar indiği pozisyonda gol açısı sıfıra yakınken şut falan atıyor, belki maçı değil ama kendi kafasının içinde Messi ile giriştiği mücadeleyi berabere bitirmeye çalışıyordu. 90 dakika sonunda hem Ronaldo, hem Madrid yenildi. Özellikle sahasında önüne geleni maymun eden Madrid'in 300 milyon euroluk transferlerinin bu sezon Barcelona'dan bırak puan almayı, gol bile atamaması, Barcelona ile diğerleri arasındaki farkı net bir şekilde gösterdi. Karpuzlarla üzümleri karşılaştırmak gibi.İkili averajda da Barcelona'nın üstün olduğunu düşünürsek, 4 puanlık bu fark kapanmaz artık, belki açılır bile. Bakalım Real Madrid rakibinin ligdeki üstünlüğünün yanısıra Barnebau'da Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırması durumunda bu sefer nasıl bir transfer politikası izleyecek...Bi tane kiralık katil tutmaları çok daha ucuz yollu olur aslında. Hedef belli, ufak tefek zaten, çok da sorun çıkartabileceğini sanmıyorum. Nerden baksan 250 milyon euro kara geçerler. Maçın özeti altta.


Real Madrid-Barcelona- 0-2 (Video-Maç Özeti)-www.olay53.com
Yükleyen olay53habersitesi. - Basketbol, beyzbol, güreÅ� ve diÄ�er spor videoları.

2 yorum:

  1. bayılıyorum ronaldonun hırslandıkça hata yapmasına, saçmalamasına, egosunu kontrol edemeyip kendi kendini yiyip bitirmesine, süper oluyorum, yağ bağlıyorum, o kadar spor boşa gidiyor ama olsun, yeter ki ronaldo yenilsin, 150 kilo olmaya rağzıyım :))

    YanıtlaSil
  2. ben ronaldodan da messiden de hazzetmiyorum.aguero şampiyonluk görse fena mı olur?david villa da plasemdir.

    YanıtlaSil