Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

28 Mart 2010 Pazar

Beşiktaş Türkiye'nin ilk virüsüdür!!!


Tıpkı babadan oğula geçen, ırsi bir hastalığın virüsü gibi. Doğduğumda geçti bana. Çaresi yok bilimde. Uzatmalar hariç 90'ar dakika süren nöbetleri her hafta uğruyor kendimi bildim bileli. Bu nöbetler sırasında sesim kısılıyor, elim ayağım inciniyor duvarlara tekme yumruk atmaktan. Son nöbeti dün akşam yaşadım. Saat 7'de gelen nöbet 15 dakika durdu, 9'a kadar aman vermedi. Mustafa Denizli ve öğrencileri dün akşam yine milyonlarca zavallıya kabir azabı çektirdi. İlk 45 dakikanın önemli bir bölümünü devre acaba 3-0 mı biter 4-0 mı diye izleyen Beşiktaşlılar, maçın son anlarında Serdar Özkan'a farkı artırıp eziyete son veremediği için küfür ediyordu. Takım halinde sinkaf küfürü de hakettiler, alkışları da. Olan yine bize oldu. Yere yumruk atarken bileğimi incittim, boğazım hala acıyor. Staddakilerin çektiklerini düşünemiyorum bile. Ama 3. golden sonra yaşananlar herşeye değer. Puan farkı 3. 7 eziyet haftası daha var önümüzde. Daha çekeceğimiz var senden BEşiktaş'ım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder