Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

3 Şubat 2010 Çarşamba

Cuma'ya Çarşı Karışıyor.....

Olağan kongre yapıldı. Sanayi tüpü yine seçildi. Hem de büyük farkla. Taraftar Cuma günü Gençler maçında sonucu nasıl protesto edeceğinin tartışmasında şu sıra. Kimisi 15. dakikada stadı terkedelim diyor, kimisi 90 dakika protesto edelim diyor, içeri girelim ama çıt çıkarmayalım diyor...Her ne yapılırsa yapılsın, gelişen her türlü durumun Beşiktaş'ın lehine olmayacağı kesin. Hani yapılan protestolar hedefine varsa, varsın taraftar desteğinden yoksun kalsın, puan kaybetsin Beşiktaş. Ama yok ki öyle bi ihtimal. Adam gitmiyorum diyor. Küfür de etseniz gitmiyorum, protesto da etseniz gitmiyorum diyor. Zeka yaşı taş çatlasın 13-14. Bildiğin çocuk herif. "Şımarma lan otur oturduğun yerde!!!" diyorsun, bu sefer de verin topumu (paramı) gideyim diye ağlıyor. Seçimden sonra "20 sandığın 20sinden de galip çıktık, bu tarihte bir ilk" diyor. Ey sevgili EŞŞOLUEŞŞEK, Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde 8 golü aynı maçta yiyen ilk takım oldu, o da bir ilkti tarihte, -belki de ilk ve tek olarak kalacak- niye çıkıp bahsetmedin? Madem yediğin her boku, hele hele bahsini etmeye değmeyecek her sandıktan galip çıkma mevzusunu bile dillendirmeyi biliyorsun, kırdığın diğer rekorlardan da bahsetsene!!! Mesela, bir teknik direktöre verilmiş en büyük tazminatı da senin sayende Beşiktaş Del Bosque'ye ödedi. Anlatsana nasıl başardın, bir de senin ağzından dinleyelim. İsmail Ünal'la birlikte karıştırdığınız hilelere hurdalara hiç girmiyorum, Yine Aşçıoğlu'na da başlamıyorum ki, öğle tatilinden mağazaya dönerken geç kalmayayım. Daha bunun allahı kitabı var, anası avradı var, var oğlu var. Öğle tatilinde günaha girmemeliyim.
Bu sezon ve bunu takip eden 2-3 sezon boyunca Beşiktaş'ın iç saha maçları işkence olacak Beşiktaşlılar için. Tribünlerimizde bulunan belli sayıdaki satılmış .ötveren hariç herkes, bir şekilde Demirören'den hıncı almaya çalışırken, en büyük zararı takıma verecek. yine Beşiktaş'lı futbolcuların İnönü'ye çıkarken suratları asılacak, ayakları titreyecek. Bırak puan kaybetmeyi, hatta gol yemeyi, verilen her pozisyonda, kaçırılan her golde Demirören'in 32 inçlik kafası ve onun günahlarının gölgesi düşecek oynanan futbola. Yine yuhlamalar ıslıklar ile bitirilecek 90 dakikalar. Şampiyonluk şansı henüz yitirilmemişken başlayan iç karışıklık, Uefa'dan bile edecek bizi büyük ihtimalle. Ne uğruna??HİÇ!!kocaman bir hiç. Çünkü götüne sürdüğü japon yapıştırıcısıyla iktidar koltuğuna oturan ve derdi Beşiktaş sevgisi değil, o makam koltuğuyla yiyebildiği rantlar olan 32 inç, oradan kalkmayacak.Kalk-ma-ya-cak. Beşiktaşlılık duruşunu maç kazandıktan sonra ağlamak sanan bu cibiliyetsiz, beceriksiz et kafalı yaratık, daha çooook yiyecek Beşiktaş'ı. Kendisinin yapımında ve yayınında emeği geçen herkesin allahtan belasını istiyor, iyi öğleden sonralar diliyorum.

1 yorum:

  1. Tuncay Özilhan bir dahaki seçime aday olabilirim demiş, o da her seçim öncesi saklanacak delik arıyor,seçimden sonra ben burdayıma getiriyor... Nasıl olsa 3 sene var daha balığız, unuturuz sanıyor... Demirören değil değerli Beşiktaş kongre üyelerine sövmek lazım kardeşim...

    YanıtlaSil