Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

8 Nisan 2011 Cuma

Avrupa Ligi Çeyrek Final İlk Maçları...


Avrupa Ligi'nde çeyrek final ilk maçları beklenenden gollü ve ev sahibi takımlar açısından rahat geçti, Ukrayna ekibi Dinamo Kiev'i bundan hariç tutuyorum tabi ki. Gruplardan rahat çıkıp Beşiktaş'ı rahat eleyen, City'i de kendi evinde aldığı 2 farklı galibiyetle kupa dışına iten Dinamo Kiev tur için benim favorimdi. Ama bir önceki turda Liverpool'u eleyerek Kiev'in karşısına dikilen Braga Gusev'in kendi kalesine attığı golle beraberliği kurtarınca tur için avantaj yakalayarak evine döndü. Evinde bambaşka oynayan Braga karşısında dün akşam kırmızı kart gören Shevcenko'suz sahaya çıkacak Kiev'in işi zor olacak.


Avrupa Ligi için favorim sezon başından beri Porto. Tahmin edildiği gibi Porto, grubu süpürdü, Sevilla'yı deplasman golü kuralıyla geçti, CSKA Moskova'ya iç-dış çekti, Şampiyon Ligi'nde grupta 9 gibi yüksek bir puanla 3. olan ve bir önceki turda Ajax'ı 2 galibiyetle eleyen Spartak Moskova'yla eşleşti. Eşleşmenin tartışmasız favorisi Portekizlilerdi ama ilk maçın bu kadar kolay olacağı kimsenin aklına gelmemişti büyük ihtimalle. Falcao'nun hat-trick'iyle 5-1 kazanan Porto artık yarı finalde diyebiliriz.


Portekiz'in kupadaki bir diğer neferi Benfica, geçtiğimiz haftasonu Porto'ya evinde kaybederek rakibinin Estadio Da Luz'daki şampiyonluk turuna şahit olmuştu. Bundan sonra Benfica'nın acısını ancak Porto'nun da yer aldığı Avrupa Ligi'ni kazanmak dindirebilirdi. Şampiyonlar Ligi'nden elenip kaldıkları Avrupa Ligi'nde Stuttgart ve PSG'yi eleyerek çeyrek finalist olan Benfica'nın rakibi PSV oldu. Hollanda ekibi gruplardan sonra Lille'i elemiş ve zorlu Rangers eşleşmesinden elde ettiği deplasman galibiyeti ile sıyrılmıştı, gecenin en zor maçı olabileceği şeklinde değerlendirilen karşılaşmada yıldızlaşan Saviola ve Salvio Benfica'ya 4-1'lik galibiyeti getirdiler. Kendi liginde Twente'yle müthiş bir şampiyonluk yarışına giren PSV'nin bu skordan sonra ikinci maça çok da konsantre olabileceğini sanmıyorum. Yarı finalde 2 Portekizli'nin yeri (Porto, Benfica) garanti bana göre.


Avrupa Ligi'ndeki tek İspanyol temsilci Villarreal de işi ilk maçtan bitirenlerden oldu. Buraya gelene kadar Napoli ve Leverkusen gibi gayet güçlü takımları eleyen Villareal Twente'ye tabiri caizse hiç acımadı. Önce Rubin Kazan sonra Zenit'i kupa dışında bırakarak Rus'ların kabusu olan Twente ligde PSV'yi yenerek liderliğe oturmanın havasını İspanya'ya taşıyamadı ve 5-1'lik ağır bir mağlubiyetle evine döndü. Nilmar'ın ikinci ve Rossi'nin tek golü bu maç adına kesinlikle izlenmesi gerekenler. Bu sonuçla yarı finali garantileyen Villarreal kupadaki Portekiz egemenliğine karşı İspanya adına tek başına savaşacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder