Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

21 Nisan 2011 Perşembe

Şampiyon Olmak İstemeyen Takım, Arsenal...


Premier Lig'de Manchester ve Arsenal arasındaki çekişme yavaş yavaş azalmaya başladı. Manchester United beklenilen puanları kaybettikçe takipçisi Arsenal kazanıp puan farkını eriteceğine hepten saçtı, saçtı ve bugün Tottenham karşısında da kaybettiği 2 puanla bence "benden bu kadar arkadaş" diyerek ikinciliği averajla Chelsea'ye bıraktı. Ligde oynadıkları son 15 maçta tam 8 beraberlik alan Arsenal, bu süreç içerisinde 3 mağlubiyet alan Manchester United'a yetişemedi. Wigan, Newcastle, Sunderland, West Bromwich, Blackburn gibi ligin vasat ve iddiasız takımlarına kaybedilen 10 puan Arsenal'e şampiyonluğu kaybettirecek çok büyük ihtimalle. Lider Manchester takipçilerine 6 puan fark yaptı ama deplasmanda Arsenal, içeride ise Chelsea ile oynayacak. Yani Arsenal oynayacağı 5 maçta 15 puan toplayabilse halen şampiyonluk için şansa sahip. Fakat takım o ışığı vermiyor açıkçası. Sezon başından beri savunma oyuncuları ve kalecilerin bireysel hatalarıyla (Almunia!!!) defalarca puan kaybeden Arsenal, bir yerde kendi ipini kendi çekmiş oldu. 4-0'dan beraberliğe gelen Newcastle maçı, Emirates'te ezeli rakip Tottenham'a 2-0'dan 3-2 kaybedilen derbi, 110. dakikada yenilen penaltı golüyle 2 puan bırakılan Liverpool maçı (Eboue saolsun), ve son olarak yine Tottenham'a karşı 3-1 öndeyken 3-3 bitirilen maç, Arsenal ve Wenger'in sezon sonundaki en acı hatıraları olacak. Yıllardır Premier Lig'in en iyi futbol oynayan takımı olarak öne çıkartılan Arsenal'de yıllardır süren kupasızlığa rağmen toz kondurulmayan Wenger'in takımı gerektiği gibi takviye etmemesi (takıma sezon başı adam gibi kaleci alması gerekirken bitime 2 ay kala 41 yaşındaki Lehmann'ı futbola geri döndürmesi), kendi yetiştirdiği bazı oyunculara olan saplantısı ve onların kariyerlerini Arsenal'in başarısından önde görmeye başlaması (orta alana takviye yapmayışının sebebini Denilson'un kariyerine yara vermemek olarak açıklaması), şampiyon karakterli bir takım yaratmak yerine altyapı hocası gibi davranması sebebiyle artık sesli olarak eleştirilmeye başlaması da kimbilir, bir sonun başlangıcı olacak Londra ekibi için. Kaptan Fabregas'ın son yaptığı açıklamada özetle şunları söylüyor olması da; buna bir işaret:
"2007 ve sonrasında kendimi hep "Kazanamıyoruz ama iyi oynuyoruz" diye avuturken buldum. Bir saatten sonra o da işe yaramıyor. Hep bir yerlere kadar getiriyoruz; sezonun bir noktasında tüm kupalara aday bir noktaya geliyoruz. Ancak bir türlü sonunu getiremiyoruz. İşte tam bu noktada bir karar verilmeli: 'Kupa kazanmak mı, yoksa oyuncu yetiştirmek mi?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder