Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

8 Eylül 2010 Çarşamba

2*3=6


Rıdvan Efendi'nin de dün karşılaşma esnasında 50 sefer söylediği gibi, oyunda topu rakip yarı sahada tutacak, markajcısını yarı alanın ortalarına kadar sürükleyip göbekten ve kanatlardan sürpriz çıkışlar yapabilecek arkadaşlarına yer açacak bir santraforumuz olmadığı için 45 dakikayı çöpe attık. Derken Semih girdi, taşlar yerine oturdu. Beraberliği çok erken bulmamız ekstra motivasyon getirdi. Kırmızı kart da üzerine tuz biber oldu. Rakibi bunaltarak pozisyonlar, goller bulduk. 3-2 kazanarak Belçika'yla galibiyet sayılarımızı da eşitledik (3-3). Sistemin değişmesiyle prangalarından kurtulan Hamit de asist ve golüyle geceye damgasını vurdu. 2-1 iken Onur boşa çıkmasaydı tek sayıdan daha da fazla fark yapabilirdik Belçika'ya. Buna da şükür tabi ki. Uzun uzun yıllar sonra 4 gün arayla oynadığımız 2 grup maçını da kazandık, 6 puanla Almanya'yı takip ediyoruz. Ekim'de Almanya ile oynayacağımız maçta oynanacak oyun ve alınacak skor grup ikinciliğine tamah edip etmediğimizi gösterecek. Yazının sonuna Sergen Yalçın'la nokta koyuyorum, ki bu konuda kendisine sonuna kadar katılıyorum ben;
- Arkadaş biz bu gruptan da ikinci çıkacaksak Hiddink'e niye o kadar para veriyoruz ki? kendi başlarına da bıraksak ikinci çıkarlar zaten!

1 yorum: