Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

12 Ocak 2010 Salı

Geçmişten geleceğe bir miras...


Çocukken hatırlıyorum da; daha ilkolkuldayken mahallede takımlar kurar, şampiyonalar düzenlerdik. İtalyan takımları ve onlarda oynayan oyuncular ise en popüler olanlardı. AC Milan'a olan tuttkum da o yıllarda başlar. O zamanlarda en önemli sorunumuz efsane futbolcuların kimler olacağıydı. Uzun tartışmalardan sonra o büyük takımlar ve büyük oyuncular olarak sahaya çıkardık. Hayalimizdeki futbolcular bizlerdik artık. Van Basten, Gullit, Baresi, Maldini, Baggio, Klinsmann... olarak sahadaydık.

Bir de eskimiş bir futbol topumuz vardı; efsane forvet Paolo Rossi imzalı Mikasa. Onunla oynanmayacak kadar yıpranmıştı artık. Sanki onun misyonu, bize futbolun geçmişten geleceğe bir miras olduğunu hatırlatmaktı...

Şimdileri ise çocuklar bizden farklı olarak birebir benzerleri yapılan futbolcularla Playstation'da oynuyorlar. Yorulmadan, terlemeden ve dizleri kanamadan... Biz mi şanslıydık yoksa onlar mı şanslı? Gol attıklarında ya da yediklerinde, bizim o yıllardaki heyecanımızı ya da üzüntümüzü hissedebiliyorlar mı acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder