Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

13 Ocak 2010 Çarşamba

Seni Bulacaam Olum!!!



Nereden başlasam, nasıl anlatsam. Küfür etmek istiyorum ağız dolusu. Ama onu da zaten hemen hemen her maçtan sonra yapıyorum. Deşarj olmam lazım. Yoksa mağazada müşterilerden alacağım hırsımı, ondan korkuyorum. Gayet saçma bir yazı olacağindan eminim, özür diliyorum şimdiden.
Zamanında Uğur İnceman transferine çok sevinmiştim, şimdi üzülüyorum. Saçına zıçtığımın herifinin ev adresini bularak gece uyurken saçlarına 3 numara operasyonu yapmak istiyorum. Gözünün önüne düşen perçemlerle uğraşmaktan fırsat bulamıyor top kapmaya, oyun kurmaya falan. Nihat'ın transferine az biraz kuşkuyla bakmıştım, hani buralar onu kesecek mi İspanya'dan sonra diye, ki zaten onun allah belasını versin. 3.5 milyon euroyu yemekten ve ortasahadan kaleye şu atmaktan hiç boş vakti kalmıyor zavallının gol atmaya. Yeni kalecimiz Ramazan, Beşiktaş formasıyla 19. penaltı golünü de dün akşam yedi, -ki antremanları bilmiyorum, orada da yemiş olabilir- fakat ondan önce ilk boşlarına da çıktı tabi skor 2-0 olana kadar. Daha 3-5 post önce hemen dillere düşecek bu yediği penaltılar, pazar akşamlarının vazgeçilmezi olacak kendisi demiştim, fakat kendisi henüz salı akşamından konuşulmaya başlandı. İlk resmi maçı diyelim, ligde böyle yakmaz bizi bi daha böyle diyelim, en azından umalım. Önündeki 2 kaleci de sakat olduğu için aksini düşünmek bile korkutuyor. Fakaaaaat, en konuşulası, en seslenilesi yerimiz neremiz? Tabi ki kulubemiiiiiiiz!!! Niye? Çünkü orada bir futbol duayeni oturuyor. 1 buçuk sezondur kimin nerede oynadığı hakkında hiç kimselere en ufak bir ipucu bile vermiyor. Yeni yeni kehanetlerle basına bomba gibi düşüyor, "İşimi şansa bırakmam, puan hesabına göre konuşurum" diyor, falan filan. O zaman hadi bi puan hesabı yapalım da şenlenelim be. Çifte kupa demiştik sezon başında, hadi Şampiyonlar Ligi kalsın, onu almayalım, başka zaman alırız demiştik. Sayın hocamız da yine "ikisi de yine bizim, kimse kusura bakmasın" demişti. Şampiyonlar Ligi'nden elendik, ki o zaten hedefte yoktu. Ligde potaya girdik, son 3 maçta sadece 2 puan alarak liderin 5 puan arkasına düştük. 5. sıradayız. Kupaya ise müthiş bir başlangıç yaparak 2'de 0 (sıfır) çektik. Grup sonuncusuyuz haliyle. Ben sayın hocamdan bizi bu gruptan cıkartacak puan formülünü bulmasını istiyorum. Beşiktaş galibiyetlerine 4 puan mı yazdırır, attığımız gol başına puan mı aldırtır bilemiyorum. Ben bu gruptan çıkmak istiyorum hocam. Bana sezon başı söz verdin, tutmanı istiyorum. Elimizde bi tek fair play ligi kaldı lan!!! 2009 yılbaşında Ortaköy'de jipinin önüne atlamıştım şampiyon yap ulan bizi diye, korkudan şampiyon yapmıştın.Hem de çifte. Bizi bu sezon da 2 kupalı şampiyon yapmazsan eğer, seni bulacaam olum.

Not: Yılmaz Vural Hocam, Juve'nin teklifini değerlendir, harcanıyosun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder