Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

17 Ekim 2010 Pazar

Beşiktaş - (Guti + Quaresma) = Hikment Karaman'ın Kalkan .ötü....


Schuster'in kimseden çekinmeyen hücum futbolu, 2 yiyene kadar nasılsa 3 tane atmış olurum tarzı umursamaz mantalitesi, Beşiktaş'a 8. haftada 3. mağlubiyeti getirdi. Üstelik bu 3 mağlubiyetin 2'si İnönü'de.
Rotasyonlarıyla çok konuşulan Schuster'in Guti'nin yerini tutabilecek kabiliyetteki tek futbolcusu Yusuf'u yanında oturtması başkalarını bilmiyorum ama benim çok sinirlerimi bozdu. Rakibin üzerine göbekten hiç gidemediğimiz için sürekli kanatları kullanıp Hilbert'in isabetsiz ortalarıyla gol aramak mecburiyetinde kaldık. Tabata'nın kırmızı kartından sonra maçın ellerimizden kayıp gideceği ve 3'ü kalemizde göreceğimiz çok netti. Ofsayt bir golle fark ikiye çıktı. Direnç düştü, konsantrasyon dağıldı. Öyle ki, 68 ve 75'inci dakikalar arasında topu kendi sahasından çıkartamadı Beşiktaş, faulsuz top kazanamadı. İleriye vurup uzaklaştıramadı bile. Fakat ilginçtir ki, 80. dakikada Manisaspor'un da 10 kişi kalmasından sonra 4 tanesi uzatma dakikalarında olmak üzere (!!!!) 5 pozisyon buldu. Sadece bir tanesi gole dönüştü, Holosko ve Bobo ile yakalanan fırsatlar kaçtı.
Az önce Selçuk Çeliktutan kardeşimin uyarısıyla maç sonu Hikmet Karaman'ın açıklamalarını bulup izledim. Vay anasını arkadaş, ne büyük teknik adammış be...Beşiktaş'ı çözmüş, nasıl gol bulacaklarını çok iyi biliyormuş, öğrencilerine çok rahat kazanmaları gerektiğini söylemiş. Sezon başından beri Beşiktaş'a nasıl gol atılacağı futbolla az çok ilgilenen herkes tarafından gayet iyi biliniyor. Lig Tv'den maçı takip ederken spikerler bile tarafından defalarca dile getiriliyor. Ve Beşiktaş zaten her maç aynı golü yiyor. Hikmet Karaman denyosu neyin nesini kendisi çözmüş de futbolcularına anlatmış? Skor 2-1 iken ve Tabata atılmışken eli ayağına dolanan, rakibi baskı altına alamayan beceriksiz bir takım yerine, top dolaştırmayı bilen rakibin formasından çekinmeyip gol bölgesine bir iki fazla adam sokmaya cesaret edebilecek bir takım olsaydı, Beşiktaş'ın yediği gol 3'te kalmazdı, orası kesin. Himet Karaman gibi Türk futbolunun ensesine oturmuş cork cork kanını emen vampir teknik adamlar için bir sezonda 3-5 sefer vitrine çıkma şansı doğuyor. O da 4 büyüklerle oynadıkları karşılaşmalarda aldığı puan veya puanlardan sonra. Avni Aker'den sonra İnönü'den de 3 puanla çıktı, eksikleri ve zaafları iyi değerlendirerek. Götü tavana vurdu, epey bi görürüz bu kocakafayı spor programlarında bu ara. Sonra yine kaybolur, ta ki Manisaspor'dan kovulup başka bir Anadolu takımının kanını emmeye başlayana kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder