Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

31 Ocak 2011 Pazartesi

Tüm yollar Katalunya'dan geçiyor...


Sezon başında şampiyonluk yarışında Mourinho faktörüyle birlikte geçen sezonkinden daha iddialı bir konuma gelen Real Madrid, dün Osasuna deplasmanında aldığı mağlubiyetle birlikte sezonu kapattı. Barcelona'nın 7 puan gerisine düşen mor-beyazlılar, geride daha koskoca 17 hafta olmasına rağmen Barcelona gibi bir takımı geride bırakabileceklerine inanmıyor artık. İç sahada gerek taraftar baskısıyla, gerek hakem ittirmesiyle sıkıntılı da olsa sonuca giden ve hiç puan kaybetmeyen Real Madrid, dış sahada aynı başarıyı gösteremedi ve 12 puan kaybederek adeta kendi sonunu hazırladı. Bu sezonun kayıp ilan edilmemesi için Mourinho'nun önünde 3 ayrı çare var, fakat hepsinin rotası da Katalunya üzerinden geçiyor;

1- 5-0'ın rövanşında Barnebau'da Barcelona'ya ne pahasına olursa olsun yenilgi tattırılır ve Burger King reklamında Real'le makara yapan ve bu sayede maçı tribünden izleyecek olan Barcelona aşığı Rıdvan Dilmen'in dünyası başına yıkılır.
2- Real Sahasında Sevilla'ya yenilmezse, Kral Kupası finalinde rakibi Almeria'dan 6 fark yemediği takdirde Barcelona olacak. Ligi kaybetmenin rövanşı kupa finalinde alınır ve bir nebze huzura erilir.
3- Şampiyonlar Ligi'nde meydana gelebilecek muhtemel bir eşleşmede Barcelona safdışı edilir ve Şampiyonlar Ligi kupası kaldırılır, Barcelona'nın La Liga şampiyonluğu gölgede bırakılır. 

Göründüğü gibi, özellikle şu anki form durumu ve moral motivasyonu da göz önünde bulundurduğumuzda Real Madrid'in ne kadar çaresiz ve umutsuz bir durumda Barcelona'nın hegamonyasını kırmaya çalışacağını görüyoruz. Kendi deyimiyle "the special one" çalıştırdığı ilk takımlardan olan U. Leiria'nın başında geçirdiği zamanlar da dahil olmak üzere ilk bu kadar çaresiz ve iddiasız günler geçiriyor. Osasuna maçında golü yer yemez 3 oyuncu değişikliğine birden gitmesi de aslında yaşadığı panik ve korkunun bir göstergesi. Çoğu maçta takımı sırtında taşıyan Ronaldo'nun da 2 maçtır skora bireysel olarak çare üretememesi belki Mourinho'yu taktiksel bir çare üretmeye zorlar artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder