Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!

Arabanın Torpidosuna Sokarım!!!!!
Murat Özarı: - Eğer var ya bak sana Fikret Engin sana bişey söyliyim, bak bi dakka ya, bi dakka sana bişey söyliyim, o Teoman, sen şimdi burdasın ya, sen benim arkadaşımsın, Fikret Engin, ben senin için ölüme giderim. Fikret Engin: - Eyvallah, ben de giderim abi, tamam. Murat Özarı: - Sen benim kader arkadaşımsın. Teoman Bey, sana benim yanımda öyle vuracak var ya, O Teoman'ı var ya, arabanın torpidosuna sokarım!!!

9 Kasım 2010 Salı

Hakkını Yemişiz

Geçen sezon Mustafa Denizli'ye kızardık, Beşiktaş maçları 45 dakika oynuyor, ilk yarılar hep çöpe gidiyor diye. Hakkını yemişiz adamın. Schuster ile artık dakikalar 80'er 80'er çöpe atılıyor. Fener'in 6, Trabzon'un 7 attığı Kasımpaşa karşısında Beşiktaş'ın pozisyon bulabilmesi için tam 80 dakika geçmesi gerekti. Çuvalla gol yediği maçlara göre Kasımpaşa'nın farklı yaptığı şey, daha fazla koşarak topun önünde kalmaktı. Beşiktaş da sezon başından beri en kötü 3 maçından birini oynayınca skor Kasımpaşa maçlarına göre çok kısır kaldı. Beşiktaş dün akşam yediği gole kadar tempoyu sadece ama sadece 2 sefer yükseltti, sadece 2 kez pas trafiğini hızlandırdı, ardarda 4-5 pas yaparak boşluk aradı. Ve ikisinde de rakip savunma kabak çiçeği gibi açıldı, gol pozisyonu doğdu. O kadar kolaydı aslında. Ama maçın geri kalanında öyle ağır top dolaştırdı, öyle mıymıntı hücum etti ki, top en fazla 3 Kasımpaşa'lının arkasına geçebildi. Geri kalan 8 rakip oyuncu kendi kalesiyle topun arasında kalmayı sürekli olarak başarabildi. Bu bayık tempo Ersen Martin'in acayip golü de olmasa, maçın sonuna kadar sürecekti kimbilir. Her 90 dakika en az 1 çok kritik hata ortalaması oynuyor file bekçilerimiz. Hakan'dan sonra Rüştü de kaleye gelen kıytırık topu içeri buyur ederek bana göre Süper Lig'in en kötü forvetlerinden biri olan Ersen'e bu 90 dakikanın güzelliğini yaptı. Yenik duruma düşmenin yarattığı adrenalin pompası ve bu maçın da 80 dakikasının çöpe atıldığını bilmenin verdiği huzurla rakip kaleye çok daha çabuk gitmeye başlayan Beşiktaş, golü kendi kendine bulamayacak gibiydi. Neyse ki İsmail'in ortasında savunmadan seken top Kasımpaşa ağlarına gitti de, Beşiktaş rakibe ligdeki ilk galibiyetini hediye etmekten kurtuldu. Ama daha çekecek çile vardı Beşiktaş taraftarı için, gece yeni başlıyordu. Önce altıpasta Nihat, Tabata, Guti inanılmaz bir gol kaçırarakherkesi kahretti, ondan sonra zorla çizgiyi geçen topa hakem ofsayt çalarak üzerine tüy dikti. Yediği ana avrat küfürlerin etkisiyle Nihat'a yapılan harekete tereddütsüz penaltı çalan Bülent Yıldırım'a tribünlerden "eyyamcı hakem" sıfatı layık görüldü. Nitekim bırak penaltı atmayı, ayakta duramayacak kadar çok yorulan Guti kötü bir penaltı vuruşuyla topu kalecinin uzanabileceği köşeye gönderince, berbat futbol oynadığı maçtan 3 puanla ayrılma şansı ellerinin arasından uçup gitti Beşiktaş'ın. Artık liderle puan farkı 9. Galatasaray ve Bursa mutlaka mağlup edilmeli. Beşiktaş golü kiloyla yiyen Kasımpaşa'ya 80 dakika pozisyon bulamadıktan sonra Galatasaray'ı, Bursa'yı nasıl mağlup edecekse artık... O da Schuster'imin düşüneceği şey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder